Selçuklu dönemini ekranlara taşıyan TRT1'in yeni dizisi "Uyanış: Büyük Selçuklu", Türk televizyon tarihinin en uzun savaş sahnesi ve prodüksiyon detaylarıyla öne çıktı.
Dizinin başrol oyuncuları, çekimleri "TRT Uluslararası Film Platosu"nda gerçekleştirilen yapıma ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Büyük Selçuklu Hükümdarı "Melihşah" karakterini dizide canlandıran oyuncu Buğra Gülsoy , Türklerin yurt bulma sevdasıyla dört bir yana dağıldığı bir dönemde Büyük Selçuklu Devleti'nde Sultan Melikşah'ı oynamanın gurur verici olduğunu ifade ederek, "Tabii birçok oyuncu için bulunmaz nimet. Bu kadar büyük bir prodüksiyonda yer almak ayrıcalıklı bir şey. Burada kurulan plato o kadar başarılı ki kendimizi o dönemde yaşıyormuş gibi hissediyoruz." dedi.
Özellikle ilk bölümdeki savaş sahnesinde biraz zorlandığını dile getiren Gülsoy, "Çekimlere başlamadan çok önce hazırlıklarımızı yapmıştık gerçi ama atın üzerinde baltalarla, arkamızdan atlılar da geliyorken biraz stresli oldu diyebilirim. Neyse hiçbir aksilik olmadan bitirdik çok şükür." diye konuştu.
Gülsoy, Selçuklu'nun altın çağı olduğuna vurgu yaparak, "Nizamülmülk, Hemedani, İsfizari, Gazali ve bunların bıraktığı eserler, asırlar öncesinden bugüne kalmış eserler. Şu an aslında dizi sayesinde yeni nesil de tekrar Selçuklu dönemini araştırmaya başladı diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
"Önemli bir dönemi anlatmanın sorumluluğunun farkındayız"
Büyük Selçuklu Devleti'nin vezirlerinden, siyaset bilimcisi ve "Siyasetname" kitabının yazarı "Nizamülmülk" karakterini canlandıran Mehmet Özgür, yaklaşık 15 yıl önce ata binmeyi öğrendiğini belirterek, aksiyonu yüksek zor sahnelerde bir aksilik yaşamadıklarını dile getirdi.
Özgür, tarihi öneme sahip bir dönemi anlatmanın sorumluluğunun farkında olduklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Dönem olarak, bugünkü modern üniversitelerin temelinin atıldığı, nizamiye medreselerin kurulduğu bir dönem. Buğra'nın da dediği gibi enteresan bir çağ aslında. Selçuklu'nun başlangıcı tam bir aydınlanma çağı. Dolayısıyla da hepimizin zaten hakim olduğu ve merak ettiği bir dönem. Hepimiz bu dönemi okuduk ve hep gıptayla baktık. Bugün de bize kısmet oldu, Nizamülmülk'ü canlandırıyoruz. Biz çok keyif alıyor, yapımın içerisinde olmaktan da büyük mutluluk duyuyoruz."
"Uyanış: Büyük Selçuklu"nun Türkiye'deki tarihi yapımlardan ayrıldığına dikkati çeken Özgür, "Evet, birçok tarihi dizi çekiliyor ama burada herkesin ilgisini çeken başka bir şey var. Prodüksiyon anlamında çok büyük bir arazi üzerine kurulmuş, ciddi bir yatırımın içinde biz bunu gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla da bu kırılma noktasıdır. İzlerken de evet eksiklerimiz tabii ki var, bunları görüyoruz. Ama her geçen gün bunları gidererek daha iyiye doğru yol almak üzere olduğumuz bir yoldayız." değerlendirmesinde bulundu.
"Birçok düğüm Sencer'de birikiyor, muhtemelen onda çözülecek"
Melikşah'ın oğlu "Sencer"i oynayan Ekin Koç, canlandırdığı karakterin sırlarla dolu olduğuna işaret ederek, "Tabii ki kendi içinde barındırdığı çelişkilerden ötürü Sencer'in hayatı çok karışık, tehlikelerle dolu. Dolayısıyla çok fazla cephede savaştığı için birçok düğüm onda birikiyor. Muhtemelen onda çözülecektir." dedi.
Tarihi yapımları her zaman keyif verici bulduğunun altını çizen Koç, şöyle devam etti:
"Öncelikle ilgi çekici karakterlerin kurmaca bir dünyada bir araya getirilmesi, benim için çok cezbediciydi. Ömer Hayyam, Gazali, Melikşah, Alp Arslan, ilgiyle okuduğumuz, merak ettiğimiz, acaba özel yaşantıları nasıldır diye düşündüğümüz karakterlere hayat verme fırsat sağladı bize. Fakat aynı zamanda süreç oldukça zorlu oluyor. Benim atla ilgili yeteri kadar tecrübem var aslında ama ne zaman bunu söylesem yeni bir mücadele alanı açılıyor. Tabii ki çok daha hızlı uyum sağlayabiliyorum ama artık atla ilgili farklı hareketler de yapmam gerekiyordu. Mesela atla giderken, koşarken yerden bir şeyler almak, atın üzerinde savaşmak, gerekirse dönmek, ok atmak, oku döneme uygun atmak, iki kılıç kullanmak... Bunlar çok ciddi hazırlık gerektiren işler. Dolayısıyla zorlanıyoruz tabii ki."
"Uyanış: Büyük Selçuklu" ile ekranlara döndü
Bir süredir dizi projelerinde yer almayan Hatice Şendil de "Uyanış: Büyük Selçuklu" dizisinde yer almasına ilişkin şunları söyledi:
"Tabii, benim için aslında karar vermenin zor olduğu bir dönemdi. Çünkü ister istemez uzun zaman ara verince, çok titizleniyorsunuz bir oyuncu olarak ve en mükemmeli, en doğrusunu ve bugüne kadar da aslında hiç yapmadığınız bir şeyi yapmak istiyorsunuz. Bütün bunları düşününce de bu proje, benim daha önce hiç yapmadığım, hiç cesaret etmediğim bir yerde duruyordu. Hem tarihsel bir gerçeklik, aynı anlamda da bir yük ve sorumluluğu da beraberinde getiriyordu bana dair. O yüzden de içine çekilmekten hiç korkmadım. Hiç tereddüt etmedim. Hikaye, senaryonun anlatım dili ve rejinin tercih ettiği üslup çok ilham vericiydi. O yüzden çok fazla düşünmedim, dahil oldum."
Şendil, dizi sayesinde Selçuklu Devleti'ni daha fazla araştırma ve tanıma imkanı bulduğunu ifade ederek, "Aslında 11. yüzyılın önemini daha iyi anladım. Mesela canlandırdığım karakter Terken Hatun, tarihte de bilindiği gibi Karahanlı hükümdarının kızı. Selçuklu Sultanı Melikşah'ın hatunu. Aşkı ve hanedanı uğruna göze alamayacağı hiçbir şey yok. Bu da onu tabii çok güçlü ve cesur kılıyor. O yüzden benim için hem oynaması çok keyifli hem de tarihsel bir gerçekliğin içine çekilmek heyecan verici." diye konuştu.
İlerleyen bölümlerde karakterlerin ve hikayenin dönüşümleri olacağına dikkati çeken Şendil, dizinin hayranlarına seyretmeye devam etmeleri tavsiyesinde bulundu.
"Dizinin yurtdışında ilgi görmesi bizi mutlu ediyor"
Dizide Sencer'in kardeşi "Tapar"ı canlandıran genç oyuncu Ali Gözüşirin ise karakteriyle kendisi arasında ortak yönlerin olduğuna değinerek, "İkimiz de hedeflerimiz doğrultusunda adım adım ilerliyoruz ve hiçbir şekilde sapmadan devam ediyoruz." dedi.
Gözüşirin, diziyle beraber insanların tarihini yakından tanıma imkanı bulduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Diziden sonra gelen tepkilere baktığımda, insanların Selçuklu özelinde tarihimizi çok da iyi tanımadığını gördüm diyebilirim. Dizi sayesinde Tapar, Melikşah, Sencer, Nizamülmülk isimlerini ve onların etrafından dönen olayları daha iyi tanımaya başladıklarını söylüyorlar. Bu da bizim için sevindirici bir durum açıkçası. Hatta yurtdışında da bir o kadar ses getirdi dizi. İnsanların tarihimize meraklı olmaları da ayrıca mutlu ediyor. Göstermiş oldukları ilgiden dolayı çok teşekkür ederiz. Bizi izlemeye devam etsinler."
Emre Konuk’un yapımcılığını ve genel yönetmenliğini üstlendiği "Uyanış: Büyük Selçuklu", pazartesi akşamları TRT 1 ekranında izleyiciyle buluşuyor.
Yorum Yazın